Haksız Kazanç Sağlayan İşçi Kıdem Tazminatı Alamaz

Satış işlemlerine aracılık etmediği halde kendini aracılık etmiş gibi gösteren ve bu yolla haksız prim kazancı sağlayan işçinin iş akdinin feshi haklı nedene dayanmakta olup haksız elde edilen prim kazancının miktarının önemi yoktur.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 09/11/2016 T. 2016/14240 E. ve 2016/19107 K. sayılı kararı ile daha önce bayiden direk müşteriye satışı yapılan cihazların satışına aracılık etmiş gibi sistem üzerinde satış randevusu oluşturup bu randevu sonrasında cihazın satışı gerçekleştiği şeklinde gösteren ve bu yöntemle haksız prim kazancı elde eden işçinin eyleminin haklı fesih nedeni olduğu belirtilerek işe iade talebini reddeden ilk derece mahkemesinin usul ve yasaya uygun kararını bu ilave gerekçeyle düzelterek onamıştır.

Yargıtay kararının daha iyi anlaşılabilmesi için ilk derece mahkemesi kararının bilinmesi faydalı olacaktır.

İlk derece mahkemesi kararını “… davacının daha önceden bayiden satılmış telefonları kendisi aracılık etmiş gibi randevu alarak, randevu sonucu satış işlemi yapıldığı şeklinde gösterdiği tespit edilmiş, davacının satışına aracılık ettiğini iddia ettiği satışlarla ilgili cihazların satıldığı tarihlerle davacın randevu ve satış tarihlerinin birbirlerini tutmadığı kanaatine varılmış, davacının usulsüz işlemlerle haksız prim kazancı sağladığı, davacının bu davranışlarının doğruluk ve dürüstlük kuralarına aykırılık teşkil ettiği, her ne kadar haksız kazanç sağladığı prim miktarı az ise de taraflar arasındaki güven ilişkisinin zedelenmiş olduğu davının iş akdini gerekli prosedürlere uyarak haklı ve geçerli sebeple feshetmiş olduğu kanaatine varılarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş…” şeklide gerekçelendirmiştir.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 09/11/2016 T., 2016/14240 E. ve 2016/19107 K. sayılı kararında ise “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının daha önce bayiden satılmış telefonları kendisi aracılık etmiş gibi randevu alıp, randevu sonucu satış işlemi yapıldığı şeklinde gösterdiğinin tespit edilmiş, davacının satışına aracılık ettiğini iddia ettiği satışlarla ilgili cihazların satıldığı tarihlerle davacının randevu ve satış tarihlerinin birbirlerini tutmadığının, davacının usulsüz işlemlerle haksız prim kazancı sağladığının ve davacının bu davranışlarının doğruluk ve bağlılık kurallarına aykırılık teşkil ettiği, iş ilişkisinin sürdürülmesinin mümkün olmadığı, eyleminin haklı fesih nedeni olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün bu ilave gerekçe ile ONANMASINA, davacıdan temyiz harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 09.11.2016 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.” ifadelerine yer verilmiştir.